10 Şubat 2015 Salı

Vakıf yöneticilerinin sorumlulukları

Vakıf Yöneticilerinin Sorumlulukları - Av. Ulya Selçuk http://www.yenigungazetesi.net/yazarlar/ulya-selcuk/degisen-hukuk-vakif-yoneticilerinin-sorumluluklari/225/ Vakfın bir yönetim organının olması şarttır. Ulaşmayı hedeflediği amaca göre sadece bir yönetim kurulunun varlığı yeterli iken, amaçları genişlediğinde, ayrıca bir karar ve denetim organı da oluşturabilmesi mümkündür. Buna ilişkin kanuni düzenlemeler şu şekildedir: Türk Medeni Kanunu’nun “Vakıf Senedi” başlıklı md. 106 uyarınca “Vakıf senedinde vakfın adı, amacı, bu amaca özgülenen mal ve haklar, vakfın örgütlenme ve yönetim şekli ile yerleşim yeri gösterilir”. Türk Medeni Kanunu’nun “Vakfın Örgütü” başlıklı md. 109 uyarınca “Vakfın bir yönetim organının bulunması zorunludur. Vakfeden, vakıf senedinde gerekli gördüğü başka organları da gösterebilir”. Vakıflar Kanunu md. 6/ 5 uyarınca da “Yeni vakıfların yönetim organı vakıf senedine göre oluşturulur ve bu vakıfların yönetim organlarında görev alanların çoğunluğunun, Türkiye’de yerleşik bulunması gerekir” denilmektedir. Tek organlı vakıflarda vakfın yönetimi organı, adı ister yönetim kurulu, ister mütevelliler heyeti v.b. olsun tek olup, karar ve yönetim yetkisi bir elde toplanmıştır. Basit bir yönetim yapısıdır; dar amaçlı vakıflarca tercih edilen bir organ türüdür. Vakıf Karar Organının Görevleri Yönetim organının genel anlamdaki görevleri resmi senette aşağıdaki şekilde belirlenebilir: Vakfı, amacının gerçekleşmesi için mevzuat ve resmi senet doğrultusunda vakfı yönetmek Vakfı temsil ve ilzam etmek Vakfın amacı doğrultusunda iç örgütlenmesini oluşturmak Vakfın malvarlığını ve gelirlerini basiretli bir tacir gibi yönetmek Vakfın faaliyet planı ve bütçesi ile çalışma raporu ve bilançosunu hazırlamak ve karar organına sunmak, tek organlı vakıflarda bunları hazırlattırıp onaylamak Vakıf iç denetçilerinin denetim sonuçlarının gereğini yapmak Yönetim organını/ kurulunu belirlemek/ seçmek Gerektiğinde yönetim organını veya üyelerinden birini/ bir kaçını görevden almak Vakfın idari personelini – müdür vs. gibi – görevlendirmek, gerektiğinde yetki devrinde bulunmak ve onun görevlerini belirlemek, görevden almak Gerektiğinde denetim kurulu/ denetçiyi belirlemek ve görevden almak Karar organından vefat, azil, hastalık, hacir altına alınma v. nedenlerle eksilen üyelerin yerini doldurmak yada karar organında yer alması düşünülenleri seçmek Vakıf kuruluş malvarlığı ve sonradan edinilen mallar hakkında yönetim organının tasarruf yetkisini belirlemek Vakfın faaliyet planı ve bütçesi hakkında karar vermek Vakfın çalışma raporu ve bilançosu hakkında karar vermek Yönetim kurulunu ibra etmek Vakfın resmi senedinin değiştirilmesi, vakfın feshi ve tasfiyesi konularında karar almak Vakıf Yöneticilerinin Hukuki Sorumluluğu Yönetim organının genel görev ve sorumlulukları ile ilgili olarak tüzel kişinin fiil ehliyetinin kullanılması hakkında Türk Medeni Kanunu md. 50’deki genel düzenleme şöyledir: “Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır. Organlar, hukuki işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokar. Organlar, kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludur”. 5737 sayılı Vakıflar Kanunu md. 10 uyarınca vakıf yöneticileri vakfın amacına ve yürürlükteki mevzuata uymak zorundadır. Bu zorunluluğa uymayan ile Vakfın amacı doğrultusunda faaliyette bulunmayan Vakfın mallarını ve gelirlerini amaçlarına uygun olarak kullanmayan Ağır ihmal ve kasıtlı fiilleriyle vakfı zarara uğratan Denetim makamınca tespit edilen noksanlık ve yanlışlıkları verilen süre içinde tamamlamayan, düzeltmeyen veya aykırı işlemlere devam eden Medeni hakları kullanma ehliyetini kaybeden veya görevini sürekli olarak yapmasına engel teşkil edece hastalığa veya maluliyete yakalanan Vakıf yöneticileri, meclisin vereceği karar dayalı olarak denetim makamının başvurusu üzerine vakfın yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesince görevlerinden alınabilir. Telafisi imkansız sonuçlar doğurabilecek hallerde dava sonuçlanıncaya kadar, Meclis kararı üzerine denetim makamınca, vakıf yönetiminin geçici olarak görevden uzaklaştırılması ve kayyımca yönetilmesi ihtiyati tedbir olarak mahkemeden talep edilir. Görevinden alınan vakıf yöneticileri meclis üyesi olarak ve 5 yıl süreyle aynı vakfın yönetim ve denetim organında görev alamaz. Ayrıca c. ve e. bentlerinde belirtilen nedenlerle görevinden alınan vakıf yöneticileri başka bir vakfın yöneticisi ise o görevinden de alınmış sayılır ve 5 yıl süreyle hiçbir vakfın yönetim ve denetim organında görev alamaz. Vakıf yönetiminde yer alan kişiler ile vakıf çalışanları kusurlu fiilleri nedeniyle vakfa verdikleri zarardan sorumludur. Vakıf yöneticileri mahkeme kararı olmaksızın görevlerinden uzaklaştırılamazlar. Vakıf Yöneticilerinin Cezai Sorumluluğu 5737 sayılı Vakıflar Kanunu md. 11 uyarınca Genel Müdürlükçe yapılan tebligata rağmen, bu Kanun uyarınca istenen beyanname, bilgi ve belgeleri zamanında vermeyen, organların vakfiye veya vakıf senedine aykırı olarak toplanmasına sebebiyet veren veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan vakıf yönetimine Genel Müdürlükçe her bir eylem için her yıl güncellenen idari para cezası verilir. İdari para cezalarına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde 30.03.2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerine göre kanun yoluna başvurulabilir. Vakıf yöneticilerinin mal beyanı verme yükümlülüğü Vakıf yöneticileri, Vakıflar Yönetmeliği Ek-2’deki yıllık beyannameyi eksiksiz doldurup her takvim yılının ilk 6 ayı içerisinde bölge müdürlüğüne vermek ve elektronik ortamda göndermek zorundadırlar. Yeni vakıflar; şubelerinin muhasebe hesap planının vakıf merkezinin hesap planına uygun olmasını, yıl içindeki gelir ve giderlerini, yeni yıla devredecek makbuz bilgilerini ve mevcut paralarını gösteren yılsonu hesap durumlarını her yıl vakıf merkezine gönderilmesini, yıl sonunda şubenin mali tabloları ile vakıf merkezinin mali tablolarının konsolide edilmesini sağlarlar. Hangi hususlarda beyan verilir: Bağış ve yardımlar Vakıflar; yurtdışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan alacakları nakdi bağış ve yardımlar ile yurtdışındaki benzer amaçlı vakıf ve derneklere yapacakları nakdi bağış ve yardımları banka aracılığı ile yaparak bir ay içerisinde bölge müdürlüğüne bildirirler. Yurtdışından bağış ve yardım alan vakıflar, Vakıflar Yönetmeliği Ek-3’teki formu, yurtdışına bağış ve yardım yapan vakıflar ise Vakıflar Yönetmeliği Ek-4’deki formu iki nüsha olarak doldurup 1 ay içerisinde ilgili bölge müdürlüğüne verirler. Bildirim formuna yetkili organın karar örneği, varsa bu konuda düzenlenen protokol, sözleşme ve benzeri belgelerin örnekleri de eklenir. Bildirimin bölge müdürlüğü tarafından onaylı bir örneği ilgili bankaya verilmek üzere başvuru sahibine verilir. Alınan bildirim ve eklerin birer adedi bölge müdürlüğünce Genel Müdürlüğe gönderilir. Taşınmaz mal bildirimleri Vakıflar, iktisap ettikleri veya değiştirdikleri taşınmazlarla ilgili bilgileri tapuya tescilden itibaren bir ay içerisinde Vakıflar Yönetmeliği Ek-5’deki formu doldurarak bölge müdürlüğüne vermekle yükümlüdürler. İktisadi işletme ve şirket kurulması İktisadi işletme ya da şirket kuran veya kurulmuş herhangi bir şirkete iştirak eden vakıflar, Vakıflar Yönetmeliği Ek-6’daki formu doldurarak bir ay içerisinde ilgili bölge müdürlüğüne gönderirler. Herhangi bir şirket hissesini satan ve şirket ortaklığından ayrılan veya şirketini tasfiye eden vakıflar, bölge müdürlüğüne bildirimde bulunurlar. İç Denetim Raporu Vakıf yöneticileri, yıl sonundan itibaren 6 ay içerisinde yapılacak iç denetim rapor ve sonuçlarını Vakıflar Yönetmeliği’nin ekindeki forma uygun olarak düzenleyerek, takip eden 2 ay içerisinde ilgili bölge müdürlüğüne göndermekle yükümlüdür. Adres ve Vakıf Yöneticilerinin Değişikliği Senet değişikliğini gerektirmeyen aynı yerleşim yeri içerisinde yapılacak adres değişikliğinin değişiklik tarihinden itibaren yönetim organına seçilenlerin isimleri ile tebligata esas adreslerinin ise seçim tarihinden itibaren 15 gün için ilgili bölge müdürlüğüne bildirilmesi gerekir (Vakıflar Yönetmeliği md. 9). Vakıflar Yönetmeliği’nin ekinde verilen düzenlenmesi zorunlu örnek formları Ek-1 Formu: Şube ve Temsilcilik Açılış/Kapanış Bildirimi Ek-2 Formu: Yıllık Beyanname Ek-3 Formu: Yurtdışı Bağış Alma Ek-4 Formu: Yurtdışı Bağı Yapma Ek-5 Formu: Taşınmaz Bildirimi Ek-6 Formu: İktisadi İşletme ve Şirket Kurma Bildirimi Ek-7 Formu: İç Denetim Raporu Bildirimlerin Elektronik Ortamda Yapılması Vakıflarla ilgili bilgilerin elektronik ortamda doğru ve güncel olarak hızlı bir şekilde takibinin yapılabilmesi ve E-devlet projeleri kapsamında gerekli bilgilerin paylaşımı için Vakıf Bilgi Yönetim Sistemi (VBYS) oluşturulmuş olup, vakıf yetkilileri Vakıflar Bölge Müdürlüklerinden aldıkları şifre ve yazılı bildirimlere ek olarak bu sistem aracılığı ile de bildirim yapmak zorundadır. 2014 yılından itibaren, yıllık beyanname, şube-temsilcilik açılık-kapanış bildirimi yalnızca sistem üzerinden gönderilecek, yazılı kağıt olarak teslim edilmeyecektir. Yurtdışı bağış/ yardım alma, yurtdışına bağış/ yardım yapma bildirimi, taşınmaz mal bildirimi, iktisadi işletme/ şirket kurma bildirimi, iç denetim raporu, adres değişiklikleri, yönetici değişiklikleri, sistem üzerinden gönderileceği gibi ayrıca imzalı kağıt belge olarak da teslim edilmesi gerekmektedir. Beyanname ve bildirimlerin incelenmesi Yapılan tebligata rağmen, vakıflardan istenen beyanname ve bildirimlerin verilmemesi veya eksik verilmesi hallerinde Vakıflar Kanununun 11 inci maddesi gereğince idari para cezası uygulanır. Bölge müdürlüğünce beyanname ve bildirimlerin birer örneği Genel Müdürlüğe gönderilir.

28 Ocak 2015 Çarşamba

Türkei-Expansion: Was beim Personal zu beachten ist

Türkei-Expansion: Was beim Personal zu beachten ist Die Türkei ist für viele Mittelständler das Tor zur Asien-Expansion. Wer eine Produktion in dem Land aufbauen möchte, profitiert von vielen Vergünstigungen. Folgende Checkliste gibt einen Überblick, was im Umgang mit Personal zu beachten ist. (…) Türkei: Arbeitszeiten und Urlaub Probezeit maximal vier Monate: Sind sich Mittelständler und Bewerber über einen Job einig, wird wie in Deutschland auch grundsätzlich ein schriftlicher Arbeitsvertrag aufgesetzt. „Pflicht ist ein schriftlicher Arbeitsvertrag aber nur bei befristeten Verträgen von mindestens einem Jahr“, erläutert Ulya Selçuk von der gleichnamigen Rechtsanwaltskanzlei in Istanbul. Die Probezeit darf maximal zwei Monate betragen, nur wenn es einen entsprechenden Tarifvertrag gibt, auch maximal vier. Wochenarbeitszeit bis 45 Stunden: Die wöchentliche Arbeitszeit können Mittelständler in der Türkei auf bis zu 45 Stunden festsetzen. Maximal 270 Überstunden im Jahr sind für das Personal erlaubt. Der Urlaubsanspruch ist nach Dienstjahren gestaffelt. Personal mit einer Unternehmens-Zugehörigkeit von bis zu 5 Jahren hat Anspruch auf 14 Tage Urlaub, bis zu 15 Jahren sind es 20 Tage und darüber hinaus 26 Tage Urlaub im Jahr. „Der Anspruch auf Urlaub entsteht jedoch frühestens nach einem Jahr“, ergänzt Anwältin Selçuk. Arbeitszeit und Überstunden  Die wöchentliche Arbeitszeit darf 45 Stunden nicht überschreiten. Arbeitstätigkeiten, die darüber hinausgehen, werden als Überstunden bewertet und sind gemäss Art. 41/2 ArbG so abzurechnen, dass für jede geleistete Überstunde ein Vergütungsaufschlag von 50% zugerechnet wird.  Auch Samstage gelten als Werktage.  Arbeitszeit unter 45 Stunden innerhalb einer Arbeitswoche kann vereinbart werden. Gemäß Art. 41/3 ArbG. dürfen in diesem Fall Überstunden nicht über 45 Stunden liegen, und die Abrechnung erfolgt mit einem Vergütungsaufschlag i.H.v. 25 %.  Jährlich können höchstens 270 Überstunden anfallen.  Überstunden können auch durch "Frei-Stunden" ausgeglichen werden. Bei Arbeitszeiten von 45 Stunden in einer Arbeitswoche gilt: pro Überstunde 30 Minuten Frei-Stunde. Bei Arbeitszeiten unter 45 Stunden je Arbeitswoche gilt: pro Überstunde 15 Minuten „Frei-Stunde“. (…) Personal-Kündigung in der Türkei Zweimalige Abmahnung notwendig: Wird ein eines Tages notwendig, sich von Personal auch wieder zu trennen, dürfen Mittelständler dabei auf einige formale Dinge nicht vergessen. „Der Arbeitsvertrag kann nicht gekündigt werden, bevor das Unternehmen den Mitarbeiter nicht in Bezug auf sein Verhalten angehört hat“, erklärt Rechtsexpertin Selçuk. Auch ist es notwendig, dass das Unternehmen den betreffenden Mitarbeiter mindestens zwei Mal schriftlich abmahnt. In der Kündigung, die ebenfalls schriftlich erfolgen muss, sind die Gründe dafür ausdrücklich zu benennen. Im Anschluss wird für das Unternehmen zudem eine Abfindung fällig, deren Höhe zwischen Unternehmen und Personal verhandelt wird. Gemäß dem Doing Business Report der Weltbank zählt die Türkei weltweit zu den Ländern mit den höchsten Kosten bei Personalentlassungen. Entlässt ein Unternehmen Personal nach 20 Jahren Betriebszugehörigkeit, zahlt es dafür eine Lohnsumme von knapp 87 Wochen. Kündigung/ Aufhebung des Arbeitsvertrages  Der Arbeitsvertrag des Arbeitnehmers kann nicht gekündigt werden, bevor dieser nicht in Bezug auf die Beanstandung seines Verhaltens und seiner Effizienz durch den Arbeitgeber angehört worden ist.  Kündigung wegen “wichtigem Grund”: Bei gesetzlichen Gegebenheiten seitens Arbeitgeber und Arbeitnehmer, mit einseitiger Kündingungserklärung und ohne die Benennung der Kündigungsfrist und ohne der Zahlung jegliche Abfindungen und weiteren Vergütungen.  Kündigung für Benennung der Kündigungsfrist: Beschäftigung  weniger als 6 Monate: 2 Wochen  6 Wochen bis 1,5 Jahre: 4 Wochen  1,5 Wochen bis 3 Jahre: 6 Wochen  Mehr als 3 Jahre: 8 Wochen Diese Kündigungweise kann erst nach schriftlicher Abmahnung (min. 2 in Schriftform), Einholung der Verteidigung und Entrichtung der Abfindung, meist bei “gültigen Gründen” stattfinden  Im Kündigungsschreiben sind die Kündigungsgründe ausdrücklich zu benennen.  Kündingungsschreiben ist schriftlich auszustellen (notarielle Ausstellung, Brief mit Einschreiben oder auch Telegramm).  Das Arbeitsverhältnis kann auch im gegenseitigen Einvernehmen im Rahmen einer schrftlichen “Aufhebung des Arbeitsvertrages” erfolgen: Keine Kündigungsmahnung, Inhalt je nach Belieben und Interessen der Parteien gestaltbar Markt und Mittelstand, 1.08.2013, Tobias Anslinger http://www.marktundmittelstand.de/nachrichten/kunden-maerkte/tuerkei-expansion-was-beim-personal-zu-beachten-ist/

Yeni Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği 27 Şubat 2015’de yürürlüğe giriyor

Yeni Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği 27 Şubat 2015’de yürürlüğe giriyor Kamuoyunda “Yeni Tüketici Kanunu” olarak bilinen “6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”’un 1 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe girmesini takiben kanunun uygulanmasını gösterir “Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeği” 27 Kasım 2014 tarihli 29188 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Yürürlük tarihi 27 Şubat 2015 olarak belirlenen bu yeni yönetmelik, 6 Mart 2011 tarihli Mesafeli Sözleşmelere Dair Yönetmelik ve 13 Haziran 2003 tarihli Mesafeli Sözleşmeler Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’i ilga etmiştir. Mesafeli Sözleşme ve hangi araçların kullanılması ile kurulur? Yeni Tüketici Kanunu md. 48/ 1 uyarınca mesafeli sözleşmeleri satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dâhil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmeler olarak tanımlamıştır. Bu iletişim araçlarının ne olduğuna ise Yeni Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nde açıklık getirilmiş ve bunların mektup, katalog, telefon, faks, radyo, televizyon, elektronik posta mesajı, kısa mesaj (SMS), internet gibi fiziksel olarak karşı karşıya gelinmeksizin sözleşme kurulmasına imkan veren her türlü araç veya ortam olduğu belirtilmiştir. Yönetmelik hangi hizmetlere uygulanmayacak? Finansal hizmetler, otomatik makineler aracılığıyla yapılan satışlar, halka açık telefon vasıtasıyla telekomünikasyon operatörleriyle bu telefonun kullanımı, bahis, çekiliş, piyango ve benzeri şans oyunlarına ilişkin hizmetler, taşınmaz malların veya bu mallara ilişkin hakların oluşumu, devri veya kazanımı, konut kiralama, paket turlar, devre mülk, devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti ve bunların yeniden satımı veya değişimi, yiyecek ve içecekler gibi günlük tüketim maddelerinin, satıcının düzenli teslimatları çerçevesinde tüketicinin meskenine veya işyerine götürülmesi, tabi olacağı bazı Yönetmelik yükümlülükleri dışında yolcu taşıma hizmetleri, malların montaj, bakım ve onarımı, bakımevi hizmetleri, çocuk, yaşlı ya da hasta bakımı gibi ailelerin ve kişilerin desteklenmesine yönelik sosyal hizmetler. Ön Bilgilendirme Yükümlülüğü neleri kapsıyor? Ön bilgilendirme yükümlülüğü kapsamında diğer yönetmeliklere nazaran getirilen ek bir düzenleme ise, sadece sözleşmenin kurulmasından önce değil, buna karşılık gelen herhangi bir teklifi kabul etmeden önce, şu hususlarda satıcı ve sağlayıcı tarafından bilgilendirme yapılması zorunluluğudur: Sözleşme konusu mal veya hizmetin temel nitelikleri; satıcı veya sağlayıcının adı veya unvanı, varsa MERSİS numarası; tüketicinin satıcı veya sağlayıcı ile hızlı bir şekilde irtibat kurmasına imkan veren, satıcı veya sağlayıcının açık adresi, telefon numarası ve benzeri iletişim bilgileri ile varsa satıcı veya sağlayıcının adına ya da hesabına hareket edenin kimliği ve adresi; satıcı veya sağlayıcının tüketicinin şikayetlerini iletmesi için farklı iletişim bilgileri var ise, bunlara ilişkin bilgi; mal veya hizmetin tüm vergiler dahil toplam fiyatı, niteliği itibariyle önceden hesaplanamıyorsa fiyatın hesaplanma usulü, varsa tüm nakliye, teslim ve benzeri ek masraflar ile bunların önceden hesaplanamaması halinde ek masrafların ödenebileceği bilgisi; sözleşmenin kurulması aşamasında uzaktan iletişim aracının kullanım bedelinin olağan ücret tarifesi üzerinden hesaplanamadığı durumlarda, tüketicilere yüklenen ilave maliyet; ödeme, teslimat, ifaya ilişkin bilgiler ile varsa bunlara ilişkin taahhütler ve satıcı veya sağlayıcının şikayetlere ilişkin çözüm yöntemleri; ayma hakkının olduğu durumlarda, bu hakkın kullanılma şartları, süresi, usulü ve satıcının iade için öngördüğü taşıyıcıya ilişkin bilgiler; cayma bildiriminin yapılacağı açık adres, faks numarası veya elektronik posta bilgileri, cayma hakkının kullanılamadığı durumlarda, tüketicinin cayma hakkından faydalanamayacağına ya da hangi koşullarda cayma hakkını kaybedeceğine ilişkin bilgi; satıcı veya sağlayıcının talebi üzerine, varsa tüketici tarafından ödenmesi veya sağlanması gereken depozitolar ya da diğer mali teminatlar ve bunlara ilişkin şartlar; varsa dijital içeriklerin işlevselliğini etkileyebilecek teknik koruma önlemleri; satıcı veya sağlayıcının bildiği ya da makul olarak bilmesinin beklendiği, dijital içeriğin hangi donanım ya da yazılımla birlikte çalışabileceğine ilişkin bilgi; tüketicilerin uyuşmazlık konusundaki başvurularını Tüketici Mahkemesine veya Tüketici Hakem Heyetine yapabileceklerine dair bilgi. Ön Bilgilendirme Yöntemi Ön bilgilendirme yapılırken tüketicinin ön bilgilendirilmesi gereken tüm hususlarda, kullanılan uzaktan iletişim aracına uygun olarak en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde satıcı veya sağlayıcı tarafından yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bilgilendirilmek zorunda olduğunu düzenlemiştir. Mesafeli sözleşmenin internet yoluyla kurulması halinde, ön bilgilerin tüketicinin ödeme yükümlülüğü altına girmesinden hemen önce açık bir şekilde ayrıca gösterilmesi zorunludur. Yönetmelikte genel hükümlere bırakılmış gibi gözüken bir husus ise, ergin olmayanlar ile ayırtım gücünden yoksun veya kısıtlı erginleri koruyacak şekilde ticari amaçlarla verildiğinin belirtilmesine dair bir hükme yer verilmemiştir. Ön Bilgilerin Teyidi ve Diğer Yükümlülükler Sözleşmenin kurulmuş sayılması için satıcı veya sağlayıcı, ön bilgilendirme yöntemiyle ön bilgileri edindiğini kullanılan uzaktan iletişim aracına uygun olarak teyit ettirmek zorundadır. Tüketicinin siparişi ile bağlı olabilmesi için de, satıcı veya sağlayıcı, tüketici siparişi onaylamadan hemen önce, verilen siparişin ödeme yükümlülüğü anlamına geldiği hususunda tüketiciyi açık ve anlaşılır bir şekilde bilgilendirmekle yükümlüdür. Tüketicinin mesafeli sözleşme kurulması amacıyla satıcı veya sağlayıcı tarafından telefonla aranması durumunda, her görüşmenin başında satıcı veya sağlayıcı kimliğini, eğer bir başkası adına veya hesabına arıyorsa bu kişinin kimliğini ve görüşmenin ticari amacını açıklamalıdır. Ön bilgilendirme, cayma hakkı ve satış şartları hususunda oldukça geniş bir düzenleme getirdiği dikkat çeken yönetmelik 27 Şubat 2015 tarihinde yürürlüğe girecektir.

5 Ocak 2015 Pazartesi

e-Ticaret Kanunu kabul edildi

e-Ticaret Kanunu kabul edildi 1 Mayıs 2015’den itibaren yürürlüğe girecek olan “6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” ile (RG: 5 Kasım 2014, 29166), sosyal paylaşımda olduğu kadar tüketim yaşantımızı şekillendiren akıllı telefonlar ve internet paket uygulamalarıyla gelen yeni alışveriş tercihlerimize koruyucu düzenlenmeler getirilmiştir. Kanunun Kapsamı Kanun ticari iletişimi, hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcıların sorumluluklarını ve elektronik iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmeler ile elektronik ticarete ilişkin bilgi verme yükümlülüklerini ve uygulanacak yaptırımları kapsamaktadır. Hizmet Sağlayıcısının Yükümlülükleri Belirlendi: Önceden Bilgi Şart! Hizmet sağlayıcıları, elektronik iletişim araçlarıyla sözleşmenin yapılmasından önce alıcıların kolayca ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak tanıtıcı bilgileri sunarken, sözleşmenin kurulabilmesi için izlenecek teknik adımlar, sözleşme kurulduktan sonra sözleşmenin ne süre ile saklanacağı, veri girişindeki hataların açık ve anlaşılır şekilde belirlenmesi ve düzeltilmesi, gizlilik ve uyuşmazlık çözümü konularında bilgilendirme yapacak. Elektronik Ticarette Sipariş Nasıl Verilecek? E-Ticaret Kanunu ile elektronik iletişim araçları ile verilecek siparişlere ilişkin düzenlemeler de getirilmiştir. Hizmet sağlayıcı, siparişin onaylanması aşamasında ve ödeme bilgilerinin girilmesinden önce, ödeyeceği toplam bedel dahil olmak üzere, sözleşmenin şartlarının alıcı tarafından açıkça görülmesini sağlayacak ve siparişin alındığını gecikmesizin yine elektronik iletişim aracıyla teyit edecektir. Ticari İletişimin Çerçevesi Belirlendi Alan adları ve elektronik posta adresi dışında, mesleki veya ticari faaliyet kapsamında kazanç sağlamaya yönelik olarak elektronik ticarete ilişkin her türlü iletişimi kapsayan ticari iletişimde ve bu iletişimin adına yapıldığı gerçek ya da tüzel kişinin açık belirlenebilir olmasını sağlayan bilgiler sunulacak. İndirim ve hediye gibi promosyonlar ile promosyon amaçlı yarışma veya oyunların nitelikleri açıkça belirtilecek, bunlara katılımın ve bunlardan faydalanmanın şartlarına kolayca ulaşılabilecek, açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlaşılır olacak. İstenmeyen İndirim, Hediye, Kampanya Mesajlarına Son! - Ticari elektronik iletiler, alıcılara ancak önceden onayları alınmak kaydıyla gönderilebilecek. Bu onay, yazılı olarak veya her türlü elektronik iletişim araçlarıyla alınabilecek. - Alıcının kendisiyle iletişime geçilmesi amacıyla iletişim bilgilerini vermesi halinde, mal ve hizmetlere ilişkin değişiklik ile ticari elektronik iletiler için ayrıca onay alınmayacak. Esnaf ve tacirlere önceden onay alınmaksızın ticari elektronik iletiler gönderilebilecek. - Ticari elektronik iletinin içeriğinin, alıcıdan alınan onaya uygun olması gerekecek. İletide, göndericinin tanınmasını sağlayan bilgiler ile telefon, faks, kısa mesaj numarası ve elektronik posta adresi yer alacak. İletide, iletinin konusu, amacı ve başkası adına yapılması halinde kimin adına yapıldığına ilişkin bilgilere de yer verilecek. Alıcılar diledikleri zaman, hiçbir gerekçe belirtmeksizin ticari elektronik iletileri almayı reddedebilecek. Hizmet sağlayıcı, red bildiriminin elektronik iletişim araçlarıyla kolay ve ücretsiz olarak iletilmesini sağlayacak ve gönderdiği iletide buna ilişkin gerekli bilgileri sunacak. Red talebin ulaşmasının ardından hizmet sağlayıcı, 3 iş günü içinde alıcıya elektronik ileti göndermeyi durduracak. Aracı hizmet sağlayıcılar, mesajların içeriğini kontrol etmek ve hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmayacak. Kişisel Veri Gizliliği Temin Edildi Hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcı, elde ettiği kişisel verilerin saklanmasından ve güvenliğinden sorumlu olacak. Kişisel verileri, ilgili kişinin onayı olmaksızın üçüncü kişilere iletemeyecek ve başka amaçlarla kullanamayacak. Ağır Yaptırımlar ve İhbar Hakkı Kanundaki yükümlülükleri yerine getirmeyen ya da şartları uygulamayanlar hakkında, 1.000 ile 15.000 TL arasında değişen idari para cezaları uygulanacak. Kanunu ihlal eden hizmet sağlayıcıları 5 Mayıs 2015 tarihinden itibaren Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na ihbar edilebilir.